Sanatçının doğduğu yeri simgelediği bu tobloda, iki tepe arkasında uzanan nehiri, ve kanguruların ayak izlerini görüyoruz.(Avustralya müzesinden)
Beyaz avrupalılar tarafından, öldürülen, hıristiyanlaştırılan ve köleleştirilen Aborjinleri anlatan bir tablo.(Avustralya müzesinden)
Mağaraların duvarlarına, doğal pignemtlerle Aborjinler tarafından yapılan Avustralya hayvanlarının simgelendiği bir çizim (Avustralya müzesinden)
Aborjin kelimesi Latince köken olup, tüm yerli halk tolulukları için türetilmesine rağmen 17.yüzyıldan bu yana Avustralya kıtasının ilk yerlilerinini tanımlıyor.
Güney Batı Asya'dan geldikleri düşülsede onlar hep Avustralya'da olduklarına inanan ve kendi aralarında kabilelere ayrılan bu topluluk, manevi erdemleri olan toprağa saygıları ve şifai gelenekleri ile biliniyor.Avrupa'lıların kıtayı keşfetmeden önceki zamanlarda farklı dillere sahip olan bu kabilelerin kültürü birbirine benzesede farklı inanç yapıları ile birbirinden ayrılıyorlar.
Aborjin sanatı ise çeşitli doğal pigmentlerin, parmaklarını kullanarak veya ağızlarına aldıkları boyayı püskürterek, ağaçlara, kayalıklara yaptıkları noktalardan oluşan boyamalardır,temasını aborjin maneviyatından alan bu sanatın en çok tanınan sanatçısı Wenten Rubuntja dır.
Boyamalar kadar müzik ve dans ta Aborjin sanatının içinde yer alır, kendilerine özgü enstrümanlarıyla yaptıkları müzik eşliğinde, değişik durumlara uygun söyledikleri şarkılar, afrika figürlerini andıran danslarıyla ilgi çekerler.